2 çocuk daha sütten zehirlendi

    Çayırbaşı Atatürk İlköğretim Okulu'nda yaşanan okul sütü projesiyle dağıtılan sütten zehirlenme vakasnın ardından aynı okulda 4. sınıflardan iki çocuk daha zehirlenerek Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldırıldı.
    29 Mart günü yaşanan olayda zehirlenen çocuklar, dün saat 19.00'a kadar karakoldaydı. Hastaneden çıkarıldıktan sonra karakola ifade vermeye götürülen çocukların velileri, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan şikayetçi olarak "Ne okuldan ne de hademeden şikayetçiyiz. o sütleri okulumuza sokanlardan şikayetçiyiz" dedi.
     1 Nisan Pazartesi günü veliler okulun önünde  tepkilerini gösterecekler.

Okul sütünden 16 öğrenci zehirlendi

Atatürk İlköğretim Okulu’nda bazı velilerin istememesine karşın tüm öğrencilere depodaki sütler verildi. 16 öğrenci, zehirlenerek hastaneye kaldırıldı

AKP’nin “Okul sütü-akıl küpü” projesi kapsamında ilk ve orta okullarda öğrencilere dağıtımını yaptığı okul sütleri yine öğrencileri zehirledi. İstanbul Sarıyer’deki Atatürk İlköğretim Okulu’nda 6. sınıf öğrencilerine dağıtılan sütler, 16 öğrencinin zehirlenmesine neden oldu. Zehirlenen öğrenciler, Sarıyer İsmail Akgün Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Veliler istemedi, yine de süt verildi

Geçtiğimiz yıl yüzlerce öğrencinin zehirlendiği süt skandalından sonra, süt dağıtımının velilerin talepleri doğrultusunda yapılacağı söylenmişti. Buna karşın Sarıyer Atatürk İlköğretim Okulu’nda tüm çocuklara süt dağıtıldığı ifade edildi.

 Sarıyer Yaşam Platformu üyeleri hastaneye giderek velilerle görüştü. Bazı velilerin, sene başında verilen formlarda “çocuğuma süt verilmesini istemiyorum” demesine karşın tüm çocuklara süt dağıtıldığını aktardı. Velilerin beyanına göre dağıtılan sütlerin bir süreden bu yana kazan dairesinde bulundurulduğunu da dile getirildi. Öğrencilere hastanede serum takılırken Tarım İl Müdürlüğü'nden okula incelemede bulunmaya gelinildi.

Okullarda dağıtılan sütler, daha önce de ülkenin pek çok kentinde öğrencilerin zehirlenmesine neden olmuş, velilerin ve eğitim hakkı örgütlerinin tepkilerine karşın AKP projeyi sürdürmüştü.

Koç Üniversitesi'nde taşeron istemiyoruz

Koç Üniversitesi’nde temizlik, servis, teknik servis ve destek hizmet gibi bölümlerde çalışan ISS Facility Services isimli taşeron şirkete bağlı çalışan yaklaşık 180 işçinin işten atılacağı haberi üniversiteyi ayağa kaldırdı. İşçiler, üniversiteliler ve akademisyenler toplantılarda bir araya geldi

Koç Üniversitesi’nde taşeron şirkete bağlı çalışan yaklaşık 180 işçinin işten atılacağı haberine karşı işçiler toplantılar düzenlemeye başladı. 28 Mart’ta Av. Mehmet Ümit Erdem ile Sosyal-İş Sendikası avukatları ve örgütlenme uzmanlarının katılımıyla işçiler toplantı gerçekleştirdi. Öğrenciler ve akademisyenlerin de katıldığı toplantıda yapılan uygulamanın haksız ve hukuka aykırı olduğu vurgulanırken, yaşanan süreçte işçilerin arasındaki dayanışmanın ve örgütlenmenin önemine değinildi.

Yine üniversitede öğrencilerin, akademisyenlerin, işçilerin  katılımıyla 500 kişilik bir toplantı gerçekleştirildi. Üç oturumdan oluşan toplantının ilk kısmında öğrenciler söz hakkı alarak haberin ardından yaşanan örgütlenme sürecini anlattı.

Koç Üniversitesi'nde işçi kıyımı

2000 yılından bu yana Sarıyer – Rumelifeneri yolundaki kamuya ait ormanlık arazide yasadışı biçimde varlığını sürdüren Koç Üniversitesi, ağaç kıyımından sonra şimdi de işçi kıyımına hazırlanıyor 

Orman Genel Müdürlüğü’nün göz yumması nedeniyle ormanlık arazide yasadışı biçimde binlerce ağaç kesilerek yapılan ve varlığını sürdüren Koç Üniversitesi, kendisine kuruluşundan bu yana hizmet veren 150 civarındaki taşeron işçiyi mayıs ayı başında işten çıkarmaya hazırlanıyor.

Koç Üniversitesi, 150 işçiyi işten çıkarmaya hazırlanıyor

Üniversitedeki temizlik, servis, teknik servis ve destek hizmet gibi bölümlerde ortalama 10 yıldır çalışmakta olan ve ISS Facility Services isimli taşeron şirkete bağlı yaklaşık 180 işçiye, geçtiğimiz hafta, Koç Üniversitesi’ndeki görevlerinin taşeron ve asıl işveren arasındaki sözleşme ilişkisinin yenilenmemesi nedeniyle 13 Mayıs’ta biteceği bildirildi. ISS isimli taşeron şirket tarafından işçilere baskı ve şantaj koşulları altında ve zorla imzalatılmaya çalışılan tebliğlere ve firma yetkilisinin verdiği bilgilere göre, işçilere ISS firmasının İstanbul’un çeşitli yerlerindeki farklı işyerlerinde çalışmaları teklif edildi.

Dikmen Vadisi halkının direnişi meşrudur, tutuklanamaz

HALKEVLERİ İSTANBUL BARINMA HAKKI MECLİSİ'NDEN İSTANBULLULARA ÇAĞRI:

Silahlı saldırılara ve tutuklamalara karşı Dikmen Vadisi halkının yanındayız

RANTÇI ÇETELERE KARŞI DİRENİŞ MEŞRU HAKTIR!
VADİ HALKIYLA DAYANIŞMAYA!

Kentlerimizi, mahallelerimizi, tarihsel ve kentsel değerlerimizi hedef alan kentsel rant yağmasına karşı örnek bir direniş sürdüren Dikmen Vadisi halkı son bir ay içinde iki yeni saldırıya maruz kaldı. AKP’nin kent yağması çılgınlığının en saldırgan temsilcilerinden Melih Gökçek,  7 yıldır büyük bir kararlılıkla direnen Ankara Dikmen Vadisi halkını polis destekli açık mafyatik yöntemlerle yıldırmaya çalışırken, Vadi halkını hedef alan şiddet giderek tırmanıyor.
Bir ay önceki ilk taşeron şirket saldırısını meşru öz savunmasıyla püskürten Dikmen Vadisi halkı, 13-14 Mart tarihlerinde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yıkım ihalesini verdiği yeni “taşeron çetelerin” silahlı sopalı saldırısına hedef oldu. Taşeron işçi” kılığındaki mafya, Dikmen Vadisi halkına taş, sopa ve pompalı tüfeklerle saldırırken, saldırılar sonrasında bazı yayın organlarına yaptırılan “sipariş haberler” ile bölge halkı hedef haline getirildi. Polis desteğinde silahlı çete saldırısına uğrayan Dikmen halkını suçlu göstermeyi amaçlayan bu yayınlar sonrasında Vadi halkından, “tüm mahallenin dedesi” İbrahim Seven, “yaralama” suçunu işlediği gerekçesiyle tutuklanırken, silahlı saldırganlardan tutuklanan olmadı.

Sarıyer'de 8 Mart hazırlıkları

Sarıyer'in mahallelerinde kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün yaklaşmasıyla hareketlenmeye başladı. Geçtiğimiz aylarda bir kaç mahallesinin afet riski altındaki alan ilan edilmesiyle kentsel dönüşümün seslerinin daha fazla duyulmaya başlandığı Sarıyer'de söz sırası kadınlara geldi. 7 Mart'ta Dağevleri Kadınları adıyla 9 Mart'ta da Ferahevler Mahalle Derneği Girişimi olarak "Kentsel Dönüşüm ve Kadın" konulu iki ayrı etkinlik gerçekleştirilecek.